-
1 boyun
boyun borcu (unabdingbare) Pflicht;boyun eğmek fig sich ergeben; nachgeben;boynu bükük hilflos, allein;boynuna almak auf sich nehmen;-i -in boynuna atmak jemandem etwas in die Schuhe schieben;-in boynuna binmek jemandem zusetzen;boyun oder boynunu bükmek sich fügen, nachgeben;boynunu vur(dur)mak jemanden enthaupten (lassen) -
2 бросаться
atılmak,saldırmak* * *несов.; сов. - бро́ситься1) atmak; atışmakброса́ться снежка́ми (друг в друга) — kar topu atışmak
2) atılmak; üstüne atılmak, saldırmak ( нападать)броса́ться вперёд — ileri atılmak
бро́ситься на врага́ — düşmanın üzerine atılmak
броса́ться на по́мощь — yardımına koşmak
мы бро́сились на у́лицу — dışarı / sokağa fırladık
ребёнок бро́сился к ма́тери — çocuk annesine doğru atıldı
бро́ситься ничко́м на посте́ль — kendini yüzü koyun yatağın üzerine atmak
бро́ситься на ше́ю кому-л. (от радости) — (birinin) boynuna atılmak
3) kendini... atmakбро́ситься с моста́ — kendini köprüden (aşağı) atmak / bırakmak
••броса́ться в глаза́ — göze çarpmak
таки́ми предложе́ниями не броса́ются — teklifin böylesi yabana atılmaz
вино́ бро́силось ему́ в го́лову — şarap başına vurdu
броса́ться как бык на кра́сное — azgın boğanın kırmızı görünce saldırdığı gibi saldırmak
-
3 кидаться
2) тк. несов., перен., разг. ( не дорожить) (yabana) atmak; tempek3) ( устремляться) atılmak; üstüne atılmakки́нуться на ше́ю кому-л. (от радости) — birinin boynuna atılmak
он ки́нулся нам / к нам навстре́чу — bize doğru atıldı
4) ( нападать) saldırmak5) atlamak; kendini atmakки́нуться в во́ду — suya atlamak
ки́нуться на посте́ль — kendini yatağa atmak
••кида́ться в го́лову (о вине) — başına vurmak
-
4 накидывать
1) almak; atmakнаки́нуть (на пле́чи) шаль — omuzlarına şal atmak
наки́нуть (на себя́) пальто́ — sırtına palto almak
наки́нуть кому-л. пе́тлю́ / верёвку на ше́ю — birinin boynuna ilmik atmak
на чужо́й рото́к не наки́нешь плато́к кому-л. — погов. elin ağzı torba değil ki çekip büzesin
2) разг. ( набавлять) çıkmak; zam yapmakон наки́нул ещё рубль — bir ruble daha çıktı
-
5 Hals
jdm um den \Hals fallen birinin boynuna sarılmak;sich jdm an den \Hals werfen ( fam) birinin başına ekşimek;aus vollem \Hals avazı çıktığı kadar;das Wort blieb ihm im \Hals(e) stecken sözü boğazında düğümlendi;er hat viel am \Hals ( fam) işi başından aşkın;bis zum \Hals in Schulden stecken boğazına [o gırtlağına] kadar borç içinde olmak;bleib mir mit deinen Problemen vom \Hals! ( fam) sorunlarınla başımı ağrıtma!;das hängt mir zum \Hals heraus ( fam) bundan bıktım, usandım artık;einen Frosch im \Hals haben ( fam) boğazı gıcıklanmak, gıcık tutmak;einen Kloß im \Hals haben ( fam) boğazına bir yumruk tıkanmak [o gelip oturmak];etw in den falschen \Hals bekommen ( fam) bir şeyi ters anlamak;sie kann den \Hals nicht vollkriegen ( fam) doymak bilmiyor2) (Flaschen\Hals) boğaz3) ( von Instrument) sap
См. также в других словарях:
boyunduruğa atmak (veya almak) — güreşte hasmın başını koltuk altına alıp boynuna kol dolamak … Çağatay Osmanlı Sözlük